5 yıl içinde 25 milyar dolar ticaret hedefi...
Temel metnine göre, yalnızca mal ticaretini değil, ticari ve ekonomik ilişkilerin tüm tamamlayıcı unsurlarını barındıran anlaşmayla yüksek katma değerli hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, verimli uygulamalar ve işbirlikleriyle ekonomik öngörülebilirliği artırarak iki ülke arasında ticaretin ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor.
Anlaşmayla; mal ticaretinde, pazara giriş kapsamında tüm tarife satırlarının yüzde 80'i taraflarca taviz kapsamına alınırken; Türkiye'’nin küresel anlamda rekabetçi konumda olduğu otomotiv, beyaz eşya, petrokimya ürünleri, tekstil ve halı, ayakkabı üretimi, plastik ürünleri ile makineler ve çeşitli elektronik cihazlar başta olmak üzere pek çok sektörde önemli kazanımlar elde edilmekte. Anlaşmanın, ikili ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımları en yüksek seviyeye çıkararak, iki ülkenin beklentileri ve menfaatleri doğrultusunda güçlü bir enstrüman olması öngörülüyor.
Bu kapsamda, 10 milyar dolar civarında olan iki ülke ticaret hacminin 5 yıl içinde 25 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.
Peki tüm bunlar, bölgeye ihracat yapan Türk e-ticaretçi için ne anlama gelir?:
- Gümrük vergi oranlarında gevşeme. Anlaşma dan önce ülkemiz den giden mallarda uygulanan "De Minimis" (Hosgörülebilirlik) kuralı gereği AED 1.000’ lik sınır kapsamında gümrüge gelen her malda %5 Gümrük vergisi %5 de İthalat KDV si ödeniyordu. Artık BAE gümrüğünde olusan bu ilave 20 birimlik ek yük ve düşük sınır olmayacak. KEOA ile gümrük harçları; çok sembolik oranda yada hiçbir şeklinde tehsil edilmeyecek. Anlaşma ile; geniş sınırlar çerçevesinde ülkeler arası malların ticareti kolaylaştırılmış oldu.
- BAE gümrüğünde Türkiye’den gelen mallara sıkça uygulanan “inspection” inceleme işlemleri kademeli olarak azalabilir.
- Yazılı bir kural ve uygulama olmasa da; BAE gümrüğünde, Türkiye’den gelen gönderilere uygulanan negatif yaklaşım, yakın zamanda yerini bir yumuşamaya bırakacak gibi gözükmekte.
- KEOA ana metinde ilk defa gözüken ve yıllar içinde yapılan diğer benzer anlaşmalardan farklı “hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması”ibaresi dikkat çekici. Bu noktada, BAE’de yerleşik olmayan Türk E-ticaret ihracatçısının, BAE’de pazarlayıp satabileceği hizmet ve servisler konusunda da düşünmeye başlaması iyi bir fikir olabilir.
- Hizmet ticareti; “Küçük ve Orta” ölçekli işletmelerin ticaretlerini kolaylaştırıcı tedbirler, kamu alımları, fikri mülkiyet, ticaret önlemleri ve diğer düzenleyici kurallar da KEOA’'da yer alıyor. Metnin bu bölümündeki en can alıcı nokta; “Küçük ve Orta” ölçekli Türk ticaret erbabı için, ticaret trafiğinin artacağı yeni bir döneme giriliyor olması.
- Anlaşma ile Türkiye'nin küresel anlamda rekabetçi olduğu otomobiller, ticari araçlar, beyaz eşya, petro-kimya ürünleri, tekstil - halı, ayakkabılar, plastik ürünleri ile makineler ve çeşitli elektronik cihazlar başta olmak üzere pek çok sektörde önemli kazanımlar elde edilebilecek. Bu sektörler ve yan sanayi mallarını içeren ürünlerle iştigal eden Türk ihracatçı için güzel bir haber.
- Her anlaşmanın doğası gereği iki tarafı vardır. Türkiye'nin ihracatı açısından sağlanan pazara giriş imkanlarına karşılık alçak yoğunluklu polietilen için 50 bin ton ve yüksek yoğunluklu polietilen için 80 bin ton sıfır gümrük vergili tarife kontenjanları açıldı. BAE'den gelecek tavuktan yumurtaya, sebzeden baklagillere, yağlardan sütlere kadar birçok üründe belli bir miktara kadar vergi alınmayacak. Özellikle bu kalem ürünlerde ters arbitraj planlayabilecek Türk ihracatçı için, bu yeni bir gelişme.
- KEOA’nın; Türkiye'de 100 bin, BAE'de 25 bin olmak üzere 125 bin kişiye istihdam sağlayacağı ön görülmekte. Bu istihdam alanının hangi sektör ve iş kollarında gerçeğe döneceğini ilerleyen zaman içerisinde takip edeceğiz.
- Türkiye ile BAE uzay ve yapay zeka alanında da iş birliğine gidilecek. Bu noktada ihracatçı konumda olmamız beklenmeyebilir.
- Anlaşma, şu an 18,9 milyar dolar olan yıllık petrol dışı iç ticaret hacmini 5 yıl içinde 40 milyar doların üzerine çıkarmayı, BAE'nin Türkiye'ye ihracatını yüzde 21,7 artırmayı ve lojistik hizmetler, e-ticaret, gıda güvenliği ve yenilenebilir enerji gibi önemli sektörlerde yatırımları artırmayı hedefliyor. Metnin bu bölümündeki 3 “işaretli” sektör önemli.
Anlaşma bölgeyi uluslararası ticaretin kalbine ve küresel büyümenin yeni merkezleri haritasına yerleştiriyor.
Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması, emtia ve hizmet ihracatçıları için iki ülkenin ve bölge ülkelerinin pazarlarına yeni yollar açarken iki ülkenin küçük ve orta ölçekli şirketleri ve girişimcileri arasında iş birliği ve ortaklık için de yeni bir platform başlatıyor. Aynı zamanda bölgeyi uluslararası ticaretin kalbine ve küresel büyümenin yeni merkezleri haritasına yerleştiriyor. Türkiye'de yatırım yapan BAE’nin önde gelen şirketleri arasında ADQ Holding, Emirates NBD Bankası, Emaar Gayrimenkul Şirketi, International Holdings, Abu Dhabi Yatırım Şirketi ve Mubadala Yatırım Şirketi yer alıyor.
Özetle;
“KEOA” Türkiye’nin ekonomik ve gündem olarak geçirdiği çok zor bir senenin ardından BAE tarafınca uzatılmış bir iyi niyet ve yaklaşım metni. Daha henüz depremin Türkiye ekonomisinde yarattığı yaranın boyutları yeni ortaya çıkarken; iki tarafın, çevresinde birleştiği bir ortaklık insiyatifi niteliğinde. Anlaşmanın Türk E-ticaretçiye faydalar sağlayabileceği kaçınılmaz bir gerçek. Ama bu gerçekleşmenin hızını hep birlikte göreceğiz…
Birleşik Arap Emirlikleri'nde ticaret başlamak için ilk adımı Firstep Intl. ile atın!
Firstep, Birleşik Arap Emirlikleri’nde toptan, perakende satış ve e-ticaret yapan, yapmak isteyen girişimciler ile üreticilere tam kapsamlı hizmet sağlar. Yasal mevzuatlara uygun çözumler ile ihracatçıların, işlerini genişletmelerine yardımcı olur.
Kaynak
Kaynak: Anadolu Ajansı, DEİK, BloombergHT, Independent Türkçe
